NLP Grup Eğitim

Mind Map

ptitle-particle1
ptitle-particle2
ptitle-particle3
ptitle-particle4

NLP PRACTITIONER

Zihin haritalarını kullanarak zamanı ve işinizi daha iyi yönetebilirsiniz..

Zihin Haritası Nedir?

Zihin Haritası, beynin tüm potansiyelini açığa çıkarmak için evrensel anahtarlar sağlayan güçlü bir grafik tekniğidir. Beynin korteksindeki tüm alanları- sözcükler, görüntüler, sayılar, mantık, ritim, renk ve uzamsal farkındalık- tek bir yöntemle güçlü bir biçimde devreye sokar. Bu sayede size, beyninizin sonsuz derinliklerinde özgürce dolaşma fırsatı sunar. Zihin haritaları, ileri düzeyde öğrenmenin ve net düşünmenin insan performansını artıracağı her alanda uygulanabilir.

1960’ların sonlarında Tony Buzan tarafından ortaya çıkarılan zihin haritaları günümüzde, zihinlerini daha etkin kullanmak isteyen, gencinden yaşlısına kadar milyonlarca insan tarafından kullanılıyor.

Zihin haritaları, yol haritalarına benzer bir biçimde:

  • Geniş bir alana / konuya yukarıdan bakmanızı sağlar
  • Rotanızı belirlemenizi / kararlar almanızı, nerelerden geçtiğinizi ve nerelere gideceğinizi görmenizi sağlar
  • Sizin için büyük miktarlarda veri toplar ve bunları tutar
  • Yeni ve yaratıcı yollar göstererek problem çözümüne katkıda bulunur
  • Son derece etkin olmanızı sağlar
  • Bakması, okuması, üzerinde düşünmesi ve hatırlaması eğlencelidir
  • Gözünüzü / beyninizi uyararak dikkatini çeker
  • Resmin genelini ve detayları aynı anda görmenizi sağlar
  • SİZE yardımcı olur!

NLP, İNSAN EVRİMİ VE KİŞİSEL ÖZGÜRLÜK İÇİN ELİNİZDE OLAN ARAÇTIR.

Zihin haritaları, hayattın herhangi bir öğrenme ya da düşünme gerektiren çoğu alanında uygulanabilir.

Kişisel olarak: planlama; yapılacaklar listeleri; projeler; iletişim; organizasyon; problem analizi/ çözümü
Öğrenen biri olarak: hatırlama; not alma; not oluşturma; raporlama; denemeler; sunumlar; sınavlar; düşünme; konsantrasyon.
Çalışan biri / Profesyonel olarak: planlama; iletişim; projeler; organizasyon; gözden geçirme; toplantılar; eğitim; müzakere; görüşmeler; ekspertiz; beyin egzersizi.

Tüm bu Zihin haritalama uygulamaları (Zihin Haritaları uygulamaları) aktivitelere harcanan zamanı azaltır; düşünme etkinliğini ve netliğini artırır; konsantrasyonu artırır ve bunlardan daha çok zevk almanızı sağlar.

Zihin haritası, çalışmayı, işi ve düşünmeyi daha zevkli hale getirir!

Kullanım Alanları & Faydaları

Tonlarca işi azaltır. . Çalışırken, tekrarları yaparken ve sınavlarda kendinizi iyi hissedersiniz. Öğrenme becerilerine olan güveniniz artar.  GÖZDEN GEÇİRME

Resmin genelini, global görüşü bir anda görmenizi sağlar. Bağlantıları ve ilişkileri daha iyi anlarsınız.

KONSANTRASYON

Daha iyi sonuçlar elde etmek için göreve odaklanırsınız. Kortikal becerilerinizin tümünü kullanmak dikkatinizi çeker.

HAFIZA

Kolay hatırlama. Bilgiyi zihin gözünüzle görün.

ORGANİZASYON

Partiler, tatiller, projeler ya da herhangi bir konuda tüm detayların üstesinden gelin.

SUNUM

Sunumda net, güvenli ve canlı bir biçimde konuşabilirsiniz. En iyi performansınızı sergileyebilirsiniz.

İLETİŞİM

Tüm iletişim biçimlerinde net ve öz bir üslup.

PLANLAMA

Başından sonuna kadar tüm detayları ve bakış açılarını tek bir kağıtta düzene sokun.

TOPLANTILAR

Planlamadan gündem oluşturmaya, toplantıyı yönetmekten dakikalarca işe… tüm işler hızlı ve etkin bir biçimde hallolur.

EĞİTİM

Hazırlıktan sunuma kadar tüm işleri kolaylaştırır ve çok daha hızlı hale getirir.

DÜŞÜNME

Düşünceleri analiz etmek için bir yöntem- neredeyse düşüncelere giden bir kısa yol!

MÜZAKERE

Tüm sorunlar, pozisyonunuz ve manevra kabiliyeti tek bir kağıtta.

BEYİN EGZERSİZİ

Daha çok düşüncenin yaratıldığı ve uygun bir biçimde değerlendirildiği yeni bir beyin fırtınası yöntemi.

Tony Buzanın Zihin Haritalarına Öncülük Eden Hafıza Tekniklerinin Tarihi

İnsanoğlu dünya gezegeni üzerinde ilk yürümeye başladığı andan itibaren, hafıza başlıca ilgi alanları ve merakları arasında olmuştur. Eğer ilk insanlar unutsaydı, bu sadece bir hafıza sorunu değil ölüm-kalım meselesi olurdu: hangi yılanın zehirli olduğunu hatırlayamasalardı, hangi besinin faydalı olduğunu; araçlarını ve silahlarını nereye sakladığını; bataklıkların, kum çukurlarının, dar boğazların nerede olduğunu; gizli erzak ve besinleri nereye koyduğunu hatırlayamasalardı başka herhangi bir şeyi hatırlamaya fırsatları dahi olmayacaktı!

Hafızaya bu temel yaşamsal bakış açısıyla bakarsak, hafızanın yalnızca alışveriş listesini ya da sınav bilgilerini hatırlamayla ilgili değil-kelimenin tam anlamıyla ölüm kalımla ilgili olduğunu fark ederiz. İşte bu nedenle tarih boyunca tüm kültürler, zamanlarının ve enerjilerinin büyük bir kısmını hafıza sistemlerini geliştirmeye ve mükemmelleştirmeye adamıştır.

Kayalar üzerindeki tek renkli kod ve işaretlerden, önemli olan şeylerin yerini hatırlamak için uydurulan tekerlemelere kadar dünya üzerindeki hafıza sistemleri gelişmeye devam etti.

Uygarlık

İnsanoğlu yaklaşık 10.000 yıl önce uygarlığı keşfettiğinde, yaşam daha düzenli bir hale geldi, nesiller boyunca düşünürlerin huzur içinde yazı yazması ve yaratması olası hale geldi ve böylelikle, beyin; seyahat etme, yemek arayışı ve hayatta kalmak için gerekli temel isteklerle uğraşmaktan çok kendi içsel süreçlerine ve yaratıcılığa odaklanabildi.

Birkaç bin yıl içinde ise, birtakım kültürler, kendilerinden sonra geleceklerin tarihlerini, dinlerini, coğrafyalarını, yemeklerini ve davranış kodlarını hatırlamalarını sağlamak için hikaye anlatma sistemlerini, şarkıları ve edebiyatı geliştirdiler.

Bu hafıza-merkezli kültürlerin önde gelenlerinden Avustralyalı Aborjinler, büyük Çin uygarlıkları, Hint kültürleri, Vedic-hafızasına dayalı kutsal kitap yazıları ve Yunanlılar yer almaktaydı.

Beynin vücutla, vücudun beyinle ve insan varlığının evrenle olan ilişkisine büyük merak duyan Yunanlılar, hafıza sanatını ve hafıza tekniklerini yeni ufuklara taşımışlardır. Hatta hafızaya karşı o kadar büyük bir saygıları vardı ki, gerçek evrenin yaşamsal bir parçası olarak düşündükleri şeyi onurlandırmak için hafıza tanrıçası Mnemosyne  yarattılar.

Yunanlılar temel listeleme-hafıza sistemlerini geliştirdiler ve Hafıza Gücünün merkezinde yer alan Hayal Gücü, Bağlantı Kurma ve Yer gibi temel hafıza prensiplerini ileri sürdüler.

Yunanlılardan sonra Romalılar bu sistemleri geliştirmeye devam etti ve Roman Odası diye bir sistem eklediler. Roman Odası, hatırlamayı istediğiniz şeyleri koyduğunuz hayali bir oda yaratarak hafızanızı geliştiren bir sistemdi.

Roma İmparatorluğunun çöküşünden yaklaşık 2000 yıl sonra hafıza sanatı ve bilimi duraklama dönemine girdi çünkü dünyadaki dini inançlar, hayal gücünün kullanmanın ‘iyi bir şey olmadığını hissettiler ve dolayısıyla bireylerin hayal kurmasını cesaretlendiren düşünme tekniklerine soğuk baktılar.

Zihinsel Devrim

Ancak 17.y.y.a gelindiğinde insanlar, özellikle de sanatla ve tiyatroyla uğraşanlar, hafıza tekniklerinin insan düşüncesinin temel prensiplerine dayalı olduğunu ve birçok anlamda son derece yararlı olabileceğini anlamaya başladılar.

Shakespeare ve Goethe’nin öncülüğünü ettiği Rönesans dönemi sırasında, hafıza tekniklerinde 1700 yıldır yaşanan ilk yeni gelişme ortaya çıktı: Ana Sistem. Bu sistem, kullanıcının sayılardan harflere kolaylıkla ve hemen geçiş yapmasını sağlayan ilk sistemdi. Böylelikle, sıfırdan sonsuz sayılara kadar uzanan ve kullanıcının herhangi bir sözcüğü kendi özel sayısına ve aynı şekilde herhangi bir sayıyı kendi özel harfine çevirmesini sağlayan bir sistem yaratıldı. Bu da hafıza tekniklerini 100 kat daha fazla geliştirme şansı yarattı.

300 yılı aşkın bir süre boyunca başka büyük bir gelişme yaşanmadı, ta ki 20.y.y.ın ortalarında Zihin Haritaları ortaya çıkana kadar.

Zihin Haritaları, beyin için İsviçre çakısı benzetmesi yapılan muazzam etkili bir hafıza aracıdır. Sizleri, adım adım, hafızayı hayatının tutkusu ve işi haline getiren bir beynin deneyimleri, hayal kırıklıkları ve keşifleriyle dolu bir yolculuğa çıkaracağım.

Bu öykü sizde de çanların çalmasını sağlayacak, çünkü biliyorum sizler de birazdan duyacaklarınıza benzer deneyimler ve düşünceler yaşadınız.

Öykü ilerlerken, kendi deneyimlerinizi hatırlayın, ve bir not defterine kendi hafıza gücünüze eklenecek bilgi parçacıklarını yazın.

Bunu yaparken de aynı zamanda, genel hatlarıyla verilen deneyimleri siz yaşasaydınız, hafızanızın işleyişine dair verilen bilgilerle, siz nasıl bir sistem tasarlardınız bunu düşünmeye başlayın.